İç turizm canlı olmalı
Turizm sektörü, ülkemiz ekonomisinin can damarlarındandır. Bu sektörde hedeflerin büyümesine yönelik atılan her adımın ekonomimiz için önemi tartışılmazdır. AKTOB Başkanı Erkan Yağcı, turizm sektörünün geldiği son noktayla ilgi önemli bilgiler verdi.
Temmuz’da 2 Milyon 600 Bin Yabancı Turist
Ülkemizde turizm sektörünün kalbi Antalya’nın, 2019 yılı içerisinde yerli ve yabancı yaklaşık 16 milyon turisti konuk edeceği tahmin ediliyor. Ağustos ayı içerisinde idrak edilen Kurban Bayramı boyunca otellerin yüzde 100 doluluğa ulaşması ise turizm sektöründe yüzleri güldürdü. Yabancı turist açısından da Ağustos ayı turizm sektörünün en canlı olduğu aylardan biri. Antalya’ya Temmuz ayı içerisinde 2 milyon 600 bin yabancı turist geldi. Bu rakama yerli turistlerde eklenince otellerdeki doluluk oranı yüzde 100’e ulaştı. Yabancı turistin yoğun olduğu yaz aylarında yerli turiste yüzde 20 pay ayırmaları için otellere uyarılar yapılıyor.
Tatil Anlayışı Değişti
Ülkemizde son zamanlarda tatil anlayışında önemli değişiklikler oldu. İnsanlar, gitmedikleri yerlere giderek tanımak istiyorlar. Oysa fazla değil, bundan sadece 15 yıl evvel ülkemizde tatil bir lüks olarak görülüyordu. İnsanımızın tatil anlayışı akraba ziyaretleriydi. Tabii o zamanlar tesis sayısı da, yatak kapasitesi de yeterli değildi. O zamanlar 6 milyon turisti ağırlayan Antalya, şimdilerde 16 milyon turisti konuk ediyor. İnsanlarımız tatili bir ihtiyaç olarak görmeye başladı. Günümüzün çalışma şartları çok ağır ve yoğun. İnsanlarımız, tatillerinde bir yerlere giderek dinlenmek istiyorlar. 15 yıl evvelin uçuş sıklığının şimdikine göre çok az olması ve fiyatların aşırı pahalı olması insanlarımızın tatile negatif bakmasının önemli gerekçeleriydi. Şimdiler de bütçelerine göre tatil imkanı bulabiliyorlar. Ülkemizde erken rezervasyonda da önemli artış oldu. Bu da insanlarımızın, daha avantajlı fiyatlarla tatil yapması anlamına geliyor.
İç Turizm Pazarı Güçlü Olmalı
Ülkemizde özellikle krizin olduğu dönemlerde turizm sektörünü ayakta tutabilmek için iç turizm pazarının çok güçlü olması gerekiyor. Bunun canlı örneğini 2016 yılında yaşanan krizde de gördük. Ülkemiz 80 milyon nüfusa sahip. Bu da iç pazarımızın güçlü olması için yeterli bir potansiyeldir. Ayrıca sadece yaz aylarında değil, yılın her mevsiminde seyahat edebilecek adımları atmamız çok önemli. Şunu da unutmamak gerekir ki dış turizm pazarında yaşanacak gelişim, iç turizm pazarındaki gelişimle bire bir ilişkilidir.
Raylı Sistem Esnafın Yüzünü Güldürür
Antalya’nın 2019 yılı içerisinde 16 milyon turisti ağırlaması beklense de esnafın yüzü bir türlü gülmüyor. Bunda turistlerin otelden çıkmamasının çok büyük etkisi var. Esnaf ise her şey dahil paketlerden ötürü otelcileri suçluyor. Oysa turizmcinin görevi turisti Antalya’ya getirmek, iyi ve kaliteli hizmet vermektir. Turizmci, 16 milyon turisti Antalya’ya getirerek bunu başarıyor. Ancak gelen turistlerin, müzelere, şehir merkezine gitmemesinin, esnaftan alışveriş yapmamasının suçunu sadece turizmciye yıkmak soruna çözüm getirmez. Bu sorunun çözüme kavuşmasında en önemli husus alt yapıdır. Turistler, özel araçlarıyla şehir merkezlerine gitmek durumunda kalıyorlar. Oysa toplu taşıma araçlarıyla rahat ulaşım sağlanırsa eminim ki turistler de şehir merkezine gidecektir. Burada raylı sistem ön plana çıkmaktadır. Kemer’den Belek’e ve Alanya’ya kadar ulaşacak bir raylı sistem bu sorunun çözümüne önemli katkı sağlayacaktır. Ayrıca turisti şehir merkezine çekecek cazibe merkezleri olmalı. Örneğin Paris’te Eyfel Kulesi, Londra’da Tower Bridge gibi.
Antalya’da alt yapı şu anda 16 milyon turisti ağırlayabilecek kapasiteye sahiptir. Ancak turist sayısının ilerleyen yıllarda 25 milyona ulaşması halinde bu alt yapının yetersiz kalacağı aşikardır. Ayrıca alt yapı planlamalarının turizmcilerle paylaşılması halinde daha doğru ve isabetli adımlar atılmış olur.